BİR YARIŞ OTOMOBİLİ GİBİ GÖRÜNÜYOR AMA BİR UZAY GEMİSİ GİBİ SES ÇIKARIYOR FORMULA E – YARIŞLARIN GELECEĞİ ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERDE Mİ?

Spor taraftarı mısınız? Oyuncu mu? Yoksa elektrikli otomobil meraklısı mı? Beşinci sezonuna giren elektrikli otomobil cadde yarışlarının yapıldığı ABB FIA Formula E Şampiyonasında herkesin ilgisini çekecek şeyler var. Formula E yarışının yapıldığı ortamlar %100 elektrikle çalışan güçlü motorlardan yükselen seslerle dolup taşıyor. Favori sürücülerine 100 kJ’lük enerji desteği vermek için sosyal medyayı kullanan kalabalık taraftar topluluğu da bir nevi oyuna dâhil durumda. Bu arada yarış otomobilleri de, Hong Kong’dan Paris’e, Paris’ten New York’a, dünyanın en büyük şehirlerinin caddelerinde kıvrıla kıvrıla ilerlemekteler.

Sıfır emisyonlu yarış otomobilleri diğer tek koltuklu yarış otomobillerine benzerler ancak onlardan çok büyük farklılıkları da vardır. Öncelikle, içlerinde herhangi bir yanmalı motor yoktur. Her ekibe aynı akü takımı temin edilir ancak her bir ekip kullanacağı motoru, invertörü ve vites kutusunu özel olarak tasarlar. Elektrikli motorlar %100 torka bir anda çıktıkları için, bu yarış otomobilleri çok hızlı bir şekilde ivme kazanabilmektedir. Beşinci sezon için yeniden tasarlanan yarış otomobilleri 100 km/h (62 mil) hıza üç saniyenin altında (2,8 sn) bir sürede çıkacak, 280 km/s’nin (174 mil) üzerinde bir azami hıza sahip olacak; dolayısıyla dar caddelerden oluşan parkurlarda oldukça heyecan yaratacaktır.

Geleneksel motor sporları stratejisini sona erdiren ilginç bir değişim de, 2018/19 sezonunun 225 kW (kW beygir gücünün elektrik enerjisinden karşılığıdır)  enerjiye erişim imkânı sunan bir aktivasyon alanının devreye sokulacak olmasıdır. Standart yarış modunda gereken enerjinin 200 kW olduğu göz önünde bulundurulacak olursa, bu makul bir uygulama gibi görünmektedir.

Ne var ki bu durumun, takımları ve sürücüleri yarış stratejisi üzerinde daha çok kafa yormaya ve enerji yönetimine odaklanmaya iteceği aşikârdır.

Formula E ile ilgili eşsiz başka bir özellik de, izleyicilerin de yarış sonuçlarında söz sahibi olmalarıdır. FAN BOOST uygulaması ile taraftarlar, sosyal medya üzerinden favori sürücülerine oy verebiliyorlar. En fazla oyu olan ilk üç sürücü 100 kJ’lük ekstra enerji kazanıyor. Oylama, taraftarların katılabilmesi için yarıştan altı gün önce başlıyor ve yarışın ilk altı dakikası sonunda sona eriyor. Bu da doğal olarak, sürücülerin savaşın tam ortasına girmeden ekstra enerjileri olup olmadığını bilemeyecekleri anlamına geliyor. 

Tabi ki sosyal medya iki taraflı çalışan bir mecra. Kazanılan ödül rakibi alt etmeye yardımcı olacak bir enerji takviyesi olduğu için; sürücüler ve takımlar taraftarlarla, eskisinden tamamen farklı ve ciddi bir şekilde etkileşim içine girmenin yollarını arıyorlar. Taraftar sorularını cevaplamak ve takım videoları paylaşmak artık sadece uygulanması gereken bir pazarlama taktiği değil, kupaya giden yoldaki potansiyel farkı yaratacak eylemin ta kendisi. Taraftar açısından böyle bir kozun elde edilmesi yarışçı ile taraftar arasındaki ilişkiyi dengeleyeceğinden, Formula E’yi başka bir devrimin öncüsü haline de getirebilir.

Taraftarların yarış sonucunda söz sahibi olmasını sağlayan bir sosyal medya platformu şüphesiz ki Formula E’nin genç nüfusla ilişki kurmasını da kolaylaştırmaktadır. Geleneksel motor sporları bu kitlenin ilgisini çekmekte zorluk çekerken, 13-24 yaş aralığındaki taraftarların Formula E Facebook sayfasındaki katılımcıların yüzde 49’unu oluşturuyor olmasının nedeni de budur.

Formula E’nin yüksek teknolojik doğası en gerçekçi sanal yarış deneyimlerinden birini yaratmak üzere: Hayalet Yarış. Motor sporları dünyasında bir ilk olan uygulama, gelecek sezonda kullanıma açılacak; oyuncular – gerçek zamanlı uzaktan ölçüm teknolojisi sayesinde – mobil telefonlarını, tabletlerini veya bilgisayarlarını kullanarak parkurdaki sürücülerle yarışabilecekler. Ayrıca, katıldıkları yarışları kaydedebilecek, sosyal medya üzerinden arkadaşlarıyla paylaşabilecekler.

Hayalet Yarış, profesyonellere karşı yarışma becerilerinin yanı sıra, bazı başka etkileyici özellikler de sunuyor. Otomobilin, yarış parkurunun ve şehrin sanal olarak görüntülenebiliyor olması, oyunculara herhangi bir profesyonele otomobilinde eşlik etme, takımın neler yaptığını, becerilerini ve de uyguladığı taktikleri gözlemleme ve tüm bu deneyimi gerçeğe olabildiğince yakın bir şekilde yaşama imkânı sağlıyor.

Hayalet Yarış gibi bir sanal yarış acaba gelecekteki yarış şampiyonları için sanal bir antrenman zemini olabilir mi? Bu düşünüldüğünden çok daha olasıdır. Nissan GT Sport Cup, gelecek nesil Gran Turismo oyuncularına hitap eden ve bir program üzerinden binlerce e-yarışçıya Uluslararası Otomobil Federasyonu onaylı bir şampiyonada yarışma şansı veren bir uygulamadır.

Formula E’den bir şeyler öğrenenler sadece oyuncular değildir. Yarış pistinde alınan dersler mühendislere her gün sürdüğümüz elektrikli araçları daha heyecan verici ve verimli hale getirmelerinde de yardımcı olabilir. Beşinci sezon başladığından beri akü güç aralığı iki katına çıkarken, yarış otomobilleri de hızlanmış ve enerji sarfiyatı açısından daha verimli hale gelmişlerdir. Teknoloji bu hızda ilerlerken, tüm otomobillerin uzay gemileri gibi ses çıkarmaya başlaması sadece bir an meselesi olabilir.