DÜNYANIN EN ÇOK SATAN ELEKTRİKLİ ARAÇ ÜRETİCİSİ YARIŞLARA KATILMAYA HAZIR NISSAN FORMULA E’YE KATILAN İLK JAPON OTOMOBİL ÜRETİCİSİDİR

2010 yılında tanıtımını yapmış olduğu LEAF modeli ile dünya çapında en çok satan elektrikli araç üreticisi konumuna gelen Nissan, önümüzdeki sezon ilk kez Formula E’ye katılacak. Bunun anlamı, Nissan’ın dört milyar kilometrenin üzerinde bir LEAF performans deneyimini yarış pistine taşıyacak olmasıdır. Ayrıca, dünyanın her yerinden yarışa katılan otomobil üreticileri arasında Nissan’ın Formula E’nin üstün teknoloji dünyasına katılan ilk Japon firması olmasının yarattığı heyecan da cabası. 

Diğer tek koltuklu yarış otomobilleri ile tıpatıp aynı gibi görünseler de, Formula E otomobillerinin farkı %100 elektrikli olmalarıdır – yeni bir teknoloji dünyası için yeni bir yarış türü doğuyor. Tüm takımlara aynı şasi ve akü takımı temin ediliyorken, Nissan kendi güç aktarma aksamını tasarlama özgürlüğüne sahiptir. Buna motor, invertör, akü yönetim sistemi ve vites kutusu da dâhildir.

Elektrikli yarış otomobilleri – bir anda maksimum torka çıkabildikleri ve güçlü bir ivme yarattıkları için – hem sürücüler hem de izleyiciler için birer heyecan kaynağıdır. Uçan bir uzay gemisininkini andıran olağanüstü sesiyle Formula E, dünyanın en büyük şehirlerinde dar caddelerden oluşan yarış parkurlarında düzenlediği yarışlarla, aksiyonu hayranlarının ayağına getiriyor.

Nissan Formula E’ye katılmak için mükemmel bir zaman seçti. Zira, önceki modellerden çok daha ileri seviyede olan ikinci jenerasyon otomobiller en gelişmiş teknolojileri gözler önüne sermeye hazırlar. Bu otomobiller ayrıca, yarışlarda edinilen deneyimlerin geleceğin elektrikli yol araçlarını ne denli hızlı bir şekilde etkileyebileceğini de ortaya koyuyor.

Akü ve elektrikli motor teknolojisindeki ilerlemeler, Formula E’nin sadece ilk dört sezonunda bile sürüş menzilinin iki katına çıkmasının yanı sıra hızın ve enerji verimliliğinin de artmasını sağlamıştır. 100 km/s (62 mil) hıza 2,8 saniyede çıkan ve azami hızı 280 km/s (174 mil) olan yeni,  ikinci jenerasyon yarış otomobilleri yarışların da en az teknolojideki gelişmeler kadar heyecan verici olacağını vaat etmektedir.

Elektrikli yarış arabalarındaki aerodinamik gövde, yakıt kullanan benzerlerinden daha farklı bir tasarıma sahiptir. Nissan’ın Global Tasarımdan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Alfonso Albaisa,  konuyla ilgili olarak, hızlı hareket etmenin ve sesin en önemli unsurlar haline geldiğini belirtmiş ve “İlk bakışta, beşinci sezon Formula E arabası tasarım ekibimize sesten daha hızlı uçan bir kuş gibi göründü. Formula E yarışçıları sessizliklerini korurken kullandıkları araçlardan nefes kesici sesler çıkıyor. Bu husus, Doppler Etkisinin de görselleştirilmesi ile birlikte, tasarımımızdaki detaylar üzerinde belirleyici oldu,” demiştir.

Nissan, ABB FIA Formula E Şampiyonasının beşinci sezonu boyunca dört kıtada toplam 12 şehirde yarışacak. Şampiyona ilgili heyecan verici bir detay da, New York’ta son bulacak serilerin yapılacağı şehirler arasında Hong Kong, Marakeş, Monako, Berlin ve Paris’in de yer alıyor olması.

Eski bir deyiş vardır: “Pazar Günü Kazan, Pazartesi Günü Sat” – motor sporlarında kazanmak satış alanında başarı demektir. Ve 1936 yılına kadar uzanan bir yarış geçmişi olan Nissan rekabete bayılır.

Ancak Formula E biraz farklı – sadece otomobil satışlarını artırmakla veya yeni yarış fanatikleri yaratmakla kalmayacak. Daha önemlisi, yarışlardan elde edilen kazanımların sonucunda elektrikli araç teknolojisinde meydana gelen gelişmeler sürüş deneyimimizi, hatta yaşam tarzımızı bile değiştirecek.

Nissan Intelligent Mobility’yi de teşvik eden aynı vizyon: sıfır emisyon teknolojisiyle enerjiyi tekrar tanımlamak, stresi azaltan ve sürüş deneyimini daha eğlenceli hale getiren inovatif sistemler geliştirmek ve Nissan araçlarının evinizdeki elektrik ihtiyacını bile karşıladığı bir geleceğe doğru ilerlemek.

Formula E ayrıca dünyayı elektriklenmeye odaklanmış Nissan için geleceğe doğru hızlı adımlarla ilerlemek için mükemmel bir yer.