GELECEĞİN YOLU OTONOM SÜRÜŞTEN SONRAKİ BÜYÜK ADIM: INVISIBLE-TO-VISIBLE

Takvimler 2030’u gösteriyor ve yeni bir araç kullanıyorsunuz. Önünüzdeki yolu nasıl görürdünüz? Dünya ile nasıl bağlantı kurardınız? Bunlar ne şekilde kesişir? Bu soruları ve daha fazlasını cevaplayarak, geleceğin sürüş deneyimi üzerinde çalışırken Nissan’a ilham verin.

Las Vegas Nevada’daki CES’te lansmanı yapılan invisible-to-visible teknolojisi, 2030’da araç kullanımının ne şekilde olacağına ilişkin bir görüntü sunar. Bu, evreni veya gerçek dünyayı dijital dünya veya “Metaverse” ile harmanlayan araç içi teknolojisinin bir görüntüsüdür. Bunu gerçeklik olarak düşünün, geliştirilmiş bir gerçeklik.

Invisible-to-Visible’ın başlangıçları, sürücüleri göremedikleri şeyler konusunda uyaran bir teknoloji seti içeren Nissan Smart Mobility’de mevcuttur. Hatta hemen devreye girip harekete geçebilir. Invisible-to-Visible, bu kavramı daha da ileriye götürüyor ve sürücülere bugün düşünülmesi zor bir bağlanabilirlik düzeyi ile güven sağlıyor.

I2V, dışarıdaki ve içerideki sensörlerden aldığı bilgileri, “bulut”tan çektiği bilgiler ile birleştiriyor. Sürücüler “önlerinde ne olduğunu – binaların arkasında veya virajdan sonra neler olduğu dâhil görebiliyorlar. Hatta uygun park yeri ile ilgili bile bilgi alabilirsiniz. Vegas’ta görücüye çıktığı üzere, I2V bundan çok daha ötesi.

CES’te I2V’nin imkânlarını paylaşanlar, Nissan’ın iki ileri görüşlü kurmayı olan Araştırma Başkan Yardımcısı Kazuhiro Doi ve Nissan Araştırma Merkezi’nde uzman lider olan Tetsuro Ueda idi. Doi, I2V ile donatılmış araçların, bir kişinin fiziksel ve mental yeteneklerini azami düzeye yükselten ve “zaman ve mekânın” ötesine geçmesini sağlayan bir tür “robot kıyafeti” olarak tanımladı. Ciddi görüntüsü şaka yapmadığının göstergesiydi.

I2V’nin “sürüş deneyimini paylaşabilmenizi ve çeşitli insanlarla iletişim kurduğunuz ve varlıklarını hissettiğiniz sınırsız sayıda bağlantıyı bir araya getirebilmenizi” sağlayacağını söylerken aynı zamanda Ueda da şaka yapıyor gibi görünmüyordu. Ueda’ya göre, aracınıza bir dakika içerisinde yüklenerek, aracınızı bir “deneyim paylaşma makinesi”ne çevirebilir. Vay canına.

Doi ve Ueda’nın sözlerini daha iyi anlamak için, yalnızca I2V’nin Vegas’ta sergilenen yeteneklerini göz önünde bulundurun. Bir sürücü olarak, eğer yağmurlu ve kapalı havayı sevmiyorsanız, I2V bunu sizin için aydınlatabilir, etrafınızdaki objeleri güneşli hale getirebilir. Eğer sıkılır veya yalnız hissederseniz, I2V, 3B avatarları size katılması için davet edebilir. Daha iyi bir sürücü mü olmak istiyorsunuz? I2V, profesyonel bir sürücünün 3B avatarı ile sürüş imleçlerini paylaşabilir.

Dünyayı, İnternet’in sürekli gelişen veriler ve hesaplama gücü ile görebilme yeteneği ile, sürücüler gerçek dünya ve sanal dünya arasında mekik dokumayacak. I2V, bu ikisini birleştirerek artık “senkronize etme” konusunda düşünmenize gerek yok. İkisi de her zaman bir arada olacaktır.

Her ne kadar I2V’nin çoğu ayrıntısı henüz açıklanmamış olsa da, Doi ve Ueda’nın tamamen emin olduğu bir şey var: I2V geliyor ve bunu 2019’da okuduğunuzdan daha da fütüristik ve daha teknolojik olacak. Kendinizi bu yeni dünyaya hazırlamak istiyorsanız, şimdiden bilimkurgu hikâyeleri okumaya başlasanız iyi edersiniz.